Kardeşim Seda'nın ikinci miniği Mete 1 yaşını doldurdu. Tabii ki pastasını yapmak benim işimdi. Hevesle gönüllü olduğum harika bir iş.
Seda pasta konseptini belirlemeyi bana bıraktı. Çünkü son zamanlarda yaygın olduğu üzere bu doğum günü partisinin önceden belirlenmiş bir konsepti yoktu. Mete ile Deniz'in arkadaşları ve bir kaç aile dostundan oluşan küçük, sıcak bir toplantı planlanmıştı.
Pastayı kaplayacağım ana kadar aklımda bir şeycikler yoktu. Pastacıların çalışma şekli genellikle bu değildir. Günler öncesinden konsept belirlenir. Pastanın keki, içeriğinde neler olacağı bir kenara not edilir. Daha sonra çizimlere başlanır. Her bir detayın rengi, şekli tek tek çizilir ve pasta yapılırken o çizimler gözünüzün önünde durur. Bu sefer bunların hiçbiri olmadı.
Mete'ciğe 1 şeklinde pasta yapmak için artık başka fırsatımız olmayacağından bu seneki pastanın 1 şeklinde olmasına karar verdik. Katlandırıp içini doldurduğum, dışını sıvadığım pandispanya bir kenarda beklerken benim de gözümün önüne bir takım şekiller gelmeye başladı. Burada, Heroes dizisini izlemiş olanlara Isaac Mendez karakterini hatırlayın derim. Birden gözlerim dönmeye başladı ve hamuru elime aldığım gibi renklendirmeye başladım.
Kendime geldiğimde işte bu balıklı, ahtapotlu pasta önümde duruyordu:
Kek kakaolu. Arasında çikolatalı krema, fındıklı-fıstıklı-cevizli ev yapımı krokan ve vişne var.
Canım Metecik, güler yüzün gibi güleç bir hayatın olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder